Behramkale Köyü

Behramkale Köyü, Osmanlı döneminde kurulmuş eski bir köy. Antik şehir, yüzünü güneye yani denize dönmüşken, köyün yerleşimi ters tarafa doğru kurulmuş. Köy antik kent surları içinde yer alması ile dikkat çekiyor. Sadece 150 haneli küçük bir yerleşim. Yaklaşık 35 senedir sit alanı olarak koruma altında olduğu için yeni bina inşa etmek yasak. Sadece var olanlar restore edilebiliyor. Köy içinde Assos mimarisinin taş işçiliğinin güzel örneklerini görmek mümkündür. Tarihi dokusunu koruyan sokaklarda dolaşması keyifli. Behramkale Köyü, zaman içinde nüfusun artması ile tepenin deni görmeyen yamaçlarına doğru genişlemiş. Burada daha çok köy halkının evleri bulunuyor.

Köy günümüzde daha çok pansiyon, otel, restoran ve hediyelik eşya tezgahlarının olduğu turistik bir ortama sahip. Çoğu manzaralı, tarihi dokuyu yansıtan restoran-kafeler günübirlik ziyaretçiler ile doluyor. Ara sokaklarda yazlık olarak ya da yaz-kış köylüler tarafından kullanılan evler de var. 

Assos Antik Kenti ören yeri girişi en tepede bulunuyor. Buraya taşla kaplı bir yokuşu yürüyerek varılıyor. Giriş kapısından girince Athena Tapınağı'na ulaşıyorsunuz. Ören yerine çıkan yokuş üzerinde, köylü kadınların evde ürettikleri çeşitli malzemeleri sağlı sollu sattıkları tezgahları göreceksiniz. Assos etrafından toplanan otlar, zeytinyağı, ev tarhanası ya da el içiliği danteller, şallar tezgahları süslüyor. Ama son yıllarda çin malı hediyelik eşyaların da tezgahlarda yerini aldıkları görülüyor.

Köy içinde Osmanlı'dan kalma bir camii ve köprü de bulunuyor:

Hüdavendigar Camii

Hüdavendigar Camii Osmanlı sultanı 1. Murat Hüdavendigar tarafından 14.yy 'da yaptırılmış. Osmanlı'nın kendine özgü eserlerinden olan cami tek kubbeli ve kare planlı olarak inşa edilmiş. Antik kent sınırlar içinde , tepede yer alıyor camii. İçerisinde yer alan kadırga resimleri Osmanlı cami mimarisinde pek karşılaşılmayan bir örnek oluşturuyor.

Cami'nin giriş kapısı, kendisinden daha eski Cornelius kentinin kapısı aslında.  Cornelius Kilisesini onartan Kral Skamandros'un kapıya yazdırdığı yazılara dokunulmamış. Sadece haç işaretinin iki kanadı kırılmış. Kral şöyle yazdırmış:

'Skamandros şehri başkanı Anthimos, mükafat olarak kendi günahlarının bağışlanması için istekli bir şekilde dua ederek, gayretle ve emek vererek, Aziz Cornelius Kilisesi'nin sağlam olmayan bölümlerini güzelleştirmek için tamir ettirdi. Her kim bu kilisenin güzelliklerine, durumuna, mozaiğine ve olağanüstü ihtişamına bakarsa, Tanrı'nın kölesi olan ve bu binayı tamir ettiren Anthimos'un ölmeden önce işlediği günahların affı için dua etsin.'

Hüdavendigar Köprüsü

Yine 14. yy'da 1. Murat Hüdavendigar tarafından inşa edilen bir eser. Tuzla Çayı üzerine kurulmuş. Köprünün kemerleri hala orjinalliğini koruyor. Yol kısmı doğal olarak birçok kez elden geçirilmiş. Köprü arabalar tarafından artık kullanılmıyor, yanına modern versiyonu çoktan inşa edilmiş. Ama siz 600 yıldır ayakta duran bir köprünün üzerinden yürüyerek geçme keyfini kaçırmayın.