Assos Mimarisi

Aşağıdaki yazı Esra Karahan'ın 1985 tarihli Assos-Behramkale Üzerine Bir İnceleme  başlıklı yazısından derlenmiştir:

Assos-Behramkale Köyünün antik sur içinde kalan bölümüne 80'li yıllarda koruma amaçlı yapılanma yasağı konmuş. Sadece mevcut binalar onarılabiliyor.

Binalar büyük bir hızla el değiştiriyor. Yeni sahipleri binaları onarıp ya pansiyonculuk yapıyorlar ya da yazlık ev olarak kullanıyorlar. Onarımlarda yöredeki taş malzeme ve yerel ustalar kullanıldığı için, köyün genel dokusu bozulmuyor.

Köy için konulan yapılanma yasakları kıyı için de geçerli. Kıyıda yapılanma yasaklarının işlemesine biraz da doğa yardım ediyor. Dik yamaçlar, deniz ile arasına kimseleri sokmuyor. Böyle olunca kıyıda yapılanacak alanlar son derece kısıtlı kalıyor. Kıyıdaki mevcut binalar, onarılıp turizme dönük kullanılmaya başlanmış. Turizm hareketinin bina yükünü hemen yakındaki Kadırga Koyu yükleniyor.

Behramkale, Assos antik şehrinin taşlarından inşa edilmiş. Köy içinde dolaşırken sık sık devşirme malzemelerle karşılaşıyorsunuz.14. yy.'da 1. Murat Devri'nde yapılmış, ortaçağ  kulesinin önündeki caminin giriş kapısında da karşılaşıyorsunuz, Cumhuriyet sonrası yapılmış köy kahvesinin köşesinde de... Aradan geçen yaklaşık 6 yüzyıllık zamana rağmen ortak duyarlılıklarını hemen hissediyorsunuz. Devşirme malzemeler Behramkale'de her zaman yapılara özenle yerleştirilmişler. Bu parçalar yapılarla birlikte yaşama katılıyorlar.

YAPIM YÖNTEMİ

Rasim Dinçer anlatıyor. "Cihan Harbi öncesi köye taş ustaları gelir, kasım ayından kasım ayına bir yıl vadeyle ev yaparlardı. Köyün altı hep taşlıktır, o taşları kullanırlardı. Paraları zamanında ödenmezse yaptıkları evin kapısının önüne oturur, ateş yakarlardı.
Arnavutlara ateş yaktırmış olmak büyük ayıptı. Ev sahibi bu ayıba düşmemek için parayı ne yapar ne eder öderdi. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Arnavutlar köye gelmez oldular"

Rasim Dinçer'in dediği gibi nereye elinizi atsanız taş ile buluşuyorsunuz. Taş ustaları ellerinin altındaki taşlardan farklılarına ihtiyaç duyduklarında, keski ile çekiçlerini yanlarına alıp çevrede dolaşmaya çıkıyorlar.
Köy kayalıklarla çevrelenmiş. Üstelik bu kayalar son derece kolay işlenebiliyor. Usta işine yarayacak taşı gözüne kestirdiğinde, kabaca kesip traktöre yüklüyor. Ustaların ellerinde bu taş parçalan son derece basit elaletleri ile, lento, merdiven baskıcı söve ya da ocak oluveriyor.

Yörede çok iyi taş ustaları var. Turizmin ivme kazanmasıyla çevrede artan bina taleplerini karşılamak için soluksuz çalışıyorlar. Taş sıvanmadan doğal haliyle kullanılıyor.

Behramkale Köyü'nün sokaklarında yürüyorsunuz. Yürüdüğünüz yol taş kaplı. Taş; yoldan kalkıp bahçeduvarı oluyor, sonra bakıyorsunuz bahçe içinde döşeme olmuş, ocak olmuş, çeşme olmuş, derken evin duvarına kurulmuş.

Sur içi yerleşmenin zemini kayalık olduğu için temel yerinin temizlenip 20 ila 30 cm. kadar kazılması yeterli oluyor. Ahır ya da depo olarak kullanılan zemin kat, 70 ile 100 cm. arasında değişen kalınlıklarda taş malzeme ile duvarları örülüyor. 1. Kat seviyesine gelindiğinde taş örgüsünde diş yapılıp duvar örgüsü 50 ile 70 cm'e düşürülüyor.

Poyrazın estiği yöndeki duvarlar genellikle diğer duvarlardan daha kalın tutuluyor. 1. Kat seviyesinde yapılan dişlere ana taşıyıcı kiriş konuyor. Mekanın ortasına da ana kirişi taşıyan dikme (evinin direği) yerleştiriliyor. Ana kirişin üzerine mertekler dizilip üzerleri taban tahtası ile kaplanıyor. Binalarda kullanılan tüm ahşaplar Kaz Dağı'ndan getiriliyor. 1. Katta yani yaşam katında mekanın ortasına dikme konulup kiriş ve mertekler yardımıyla düz toprak damın taşınması sağlanıyor.

1950'li yıllardan sonra evlerin ortasındaki taşıyıcı dikmeler ve düztoprak damlar kullanılmıyor. Eğimli çatılar ve kiremit çatı örtüsü tercih edilmeye başlanmış.

155 hanelik sur içi yerleşmesindeki evlerin tek tek gezilip incelenmesinden sonra ev planlarını üç ana başlık altında toplayabileceğimizi gördük.

1. Çekirdek plan tipi
2. Ön sofalı plan tipi
3. Orta sofalı plan tipi
     •Tek katlı
     •İki katlı

Evlerin genelde yüksek bahçe duvarları ev halini yabancı gözlerden saklıyor. Birazda iklimin getirdiği kolaylıklarla günlük yaşamın büyük bir bölümü bahçelerde geçiyor. Sokaktan bir büyük kapıyla önce bahçeye giriliyor. Sırtını bahçe duvarına yaslamış fırın, gölgesinde iş yapılan sohbetedilen asma, yörede "yer odası" denilen bahçeden düz ayak girilen tek katlı hacim ve tuvalet (ayakyolu) bahçenin vazgeçilmez öğeleri.

Assos Taşı

Assos'da evler yüzyıllardan beri, yöreden çıkan andezit taşından yapılıyor. Bu taş pembe rengi ve sağlam yapısıyla dikkat çekiyor. Köy, volkanik bir tepe üzerine kurulu olduğu için 'andezit' taşı etrafta bolca bulunuyor. Assos antik kentinin de bu taştan yapıldığı görülüyor. Önceleri dışarıya da verilen andezit taşının artık köyün dışına çıkması yasaklanmış.

Assos Antik Kenti'nin surlarıyla çevrili şimdiki adıyla Behramkale Köyü, 80'li yıllarda sit alanı ilan edildiği için artık yeni ev yapılmıyor. Sadece varolan taş evler Assos taşı ile restore edilebiliyor. Yapılanma yasağından sonra sur dışına yeni bir mahalle kurulmuş. Bu mahallede de bazı evlerin Assos taşından yapıldığı görülüyor.