Adatepe
Harita (enlem, boylam)39.569804, 26.618657
Adatepe, Kaz Dağı köylerinin içinde Yeşilyurt'tan sonra en popüler olanı. Bir zamanlar liman olarak kullanılan Küçükkuyu'dan 4 km. dağa doğru çıktığınızda karşınıza çıkıyor köy. Bakımlı evleri, sokakları ile büyülüyor insanı.
Köyün geçmişinin antik çağlara kadar dayandığı söyleniyor. Köye girmeden hemen önce Zeus Altarı'nın girişi ile karşılaşacaksınız. Giriş kapısından 700 metre yürüyünce tepede Zeus Altarı'na ulaşacaksınız. Burada bütün körfezi görebileceğiniz harika bir deniz manzarası bekliyor sizi. İlyada'da bahsedilen ve Zeus ile Hera'nın Troya savaşını izledikleri antik Gargaros tepesinin de burası olduğu sanılıyor.
Cumhuriyet öncesi Türk ve Rumların birlikte yaşadığı köyde mübadeleden sonra Rum nüfus göç etmiş. Türk nüfusu da zamanla köyden çıkınca 50'li yıllarda köy hayalet bir kasabaya dönmüş. Sonrasında İstanbullu bir grup insanın birlikte ev alması ile köyün kaderi değişmiş. 100 tane yıkık ev aslına uygun restore edilerek hayata döndürülmüş.
Adatepe 1989 yılında sit alanı ilan edilerek eski taş evler koruma altına alınmış. Evler civardaki küçük taş ocaklarından çıkarılan taşlarla yapılıyor. Taş işçiliği hala yaşayan bir gelenek. Son yıllarda özelikle İstanbul'dan yerleşen yeni ev sahipleri sayesinde evlerin çoğu restore ediliyor.
Köyde 4-5 butik otel ve bir çok kafe bulunuyor. Köy meydanındaki 400 yaşındaki dev çınar ağacının etrafındaki otantik kahveler turistler için bütün yıl açık. Dondurmacılarda hünnap, kekik, nar çiçeği gibi yöreye özgü tatlarda dondurma yiyebiliyorsunuz. Gün boyunca dolu kafelerine kahve içmek ya da kahvaltı için uğramak çok moda.
Köyün geçmişinin antik çağlara kadar dayandığı söyleniyor. Köye girmeden hemen önce Zeus Altarı'nın girişi ile karşılaşacaksınız. Giriş kapısından 700 metre yürüyünce tepede Zeus Altarı'na ulaşacaksınız. Burada bütün körfezi görebileceğiniz harika bir deniz manzarası bekliyor sizi. İlyada'da bahsedilen ve Zeus ile Hera'nın Troya savaşını izledikleri antik Gargaros tepesinin de burası olduğu sanılıyor.
Cumhuriyet öncesi Türk ve Rumların birlikte yaşadığı köyde mübadeleden sonra Rum nüfus göç etmiş. Türk nüfusu da zamanla köyden çıkınca 50'li yıllarda köy hayalet bir kasabaya dönmüş. Sonrasında İstanbullu bir grup insanın birlikte ev alması ile köyün kaderi değişmiş. 100 tane yıkık ev aslına uygun restore edilerek hayata döndürülmüş.
Adatepe 1989 yılında sit alanı ilan edilerek eski taş evler koruma altına alınmış. Evler civardaki küçük taş ocaklarından çıkarılan taşlarla yapılıyor. Taş işçiliği hala yaşayan bir gelenek. Son yıllarda özelikle İstanbul'dan yerleşen yeni ev sahipleri sayesinde evlerin çoğu restore ediliyor.
Köyde 4-5 butik otel ve bir çok kafe bulunuyor. Köy meydanındaki 400 yaşındaki dev çınar ağacının etrafındaki otantik kahveler turistler için bütün yıl açık. Dondurmacılarda hünnap, kekik, nar çiçeği gibi yöreye özgü tatlarda dondurma yiyebiliyorsunuz. Gün boyunca dolu kafelerine kahve içmek ya da kahvaltı için uğramak çok moda.
Zeytincilikle uğraşılan köyde zeytinyağı ve sabun alabileceğiniz dükkanlar var. Meydandaki Elvan Kafe'nin sattığı 'sabun suyu' denilen doğal temizleyici, hem ev temizliğinde hem çamaşırlarda kullanabileceğiniz bir ürün, tavsiye edilir.