Babakale

Asya kıtasının en batı ucu olmasıyla ünlü olan Babakale, Osmanlı'dan kalma şirin bir balıkçı köyü.

Bir zamanlar korsanların uğrak yeri olan Babakale’ye, bir deniz seyahati sırasında fırtınaya yakalanarak sığınan Sultan III. Ahmet, korsanlardan bıkıp usanan köylüleri korumak için bir kale yaptırmış(1723). Kalenin yapımı için çıkarılan fermanda yurdun dört köşesindeki mahkumların Babakale'deki çalışmalarından sonra serbest bırakılacakları vaat edilmiş.

Osmanlıların en son inşa ettiği kale olan Babakale, son yıllarda yapılan restorasyon sayesinde dimdik ayakta...

Bulunduğu konum itibariyle Babakale’de her mevsim zengin balık çeşitleri bulmak mümkün. Deniz manzaralı salaş restoranları ucuza balık yiyebileceğiniz mekanlar.

Babakale, boynuz saplı el yapımı bıçaklarıyla ünlü. 300 senelik geçmişi var bu mesleğin köyde. Zamanında 18 bıçakcı dükkanı varken şimdi sadece iki dükkan kalmış bu işle uğraşan. Boynuz saplı, el emeği göz nuru bir çakısı olsun isteyenler bu dükkanlara uğramalı!

Asya kıtasının bittiği son nokta olan Babakale’de, muhtarlık tarafından burada olduğunuzu belgeleyen bir sertifika veriliyor. Tıpkı Avrupa'nın bittiği son nokta olan Portekiz’deki Capo da Roca'da verildiği gibi. Sertifika'da şöyle yazıyor:

Babakale'yi ziyaret ettiği için verilmiştir.
Kendisi gelişiyle bizi onurlandırdı, sevgi getirdi.
Burası, Asya'nın ve Türkiye'nin en batı noktasıdır.
Burada toprak biter ve insanı tarihsel masallar ülkesine götüren, denizler güzeli Ege başlar.
Asya'nın ucundaki fener sevgi ve dostluk ışıklarını tüm dünyaya göndermektedir.
Konuğumuz ve biz birbirimizi hiç unutmayacağız.
Gittiği her yere onunla selamlar yolluyor ve herkesi sevgiyle Babakale'ye çağırıyoruz.